Fiberin Tarihi
Son yıllarda ülkemizde sıkça adını duyduğumuz fiber optik nasıl gelişti? Dünyada ilk ne zaman bulundu ve hangi aşamalardan geçti? Fiberin geçmişten bugüne tarihine bakıyoruz.
Fiber teknolojisi son yıllarda ülkemizde sıkça duyulur oldu. Fiber teknolojisine en çok yatırım yapan şirketlerden Turkcell SuperOnline ve diğer şirketler fiber sektöründe sıkı bir rekabete girdiler.
Pekiinterneti bu kadar hızlandıran fiber optik kabloların tarihi nereye dayanıyor? Bu teknoloji bugünlere nasıl geldi?
Fiberin Tarihi:
Fiberteknolojisi ilk olarak hafif kablo olarak adlandırıldı. 1842 yılında ilk defa kullanılan hafif kablonun tanımı da ilginç. Bir kablonun yansımalar yaparak bir kablo içerisinden akmasıdır. 1884 yılında Collado'nun hazırladığı makalede de bu tanım geçmiştir.
Hafif kabloya alternatif olarak ses dalgalarınıışık hüzmesi üzerinden ileten Photophone, Graham Bell tarafından 1880 yılında geliştirilmişti.
Photophone, ses dalgalarını birışık huzmesi üzerindenileten, aynalardan ve selenyumlu detektörlerden yapılmış bir aygıttı. Photophone kullanışsızdı , güvenilir değildi ve gerçek pratik uygulaması olmayan bir aygıttı.Aslında, elektronik iletişim ortaya çıkmadan önce görünen ışıktan yararlanmak iletişim kurmanın önde gelen yollarından biriydi.
Işığın haberleşmedekullanılması sadece fiber optik kablolarla olmamıştır. Kızılderililerin dumanla haberleşmesi de optik haberleşmeye bir örnektir.
Daha sonra gelişeniletişim teknolojileri , çeşitli ortamlardan yararlanarak bilginin iletilmesini sağladılar. Genelde kullanılan , elektrik sinyalinin iletken kablolar aracılığı ile bir noktadan diğerine aktarılmasına dayalı teknolojilerdi . Ancak son elli yıl içinde, ilk çağlarda kullanılan yönteme geri dönüldü ve iletişimde ışık tekrar kullanılmaya başlandı.
Son yıllardakiiletişim teknolojilerindeki sıçramanın tabanında fiber optik teknolojilerindeki gelişmeler olduğunu söylemek doğru olacaktır.
Işık dalgalarının yeryüzü atmosferinde işe yarar birmesafeye iletimi pratikte mümkün değildir. Çünkü su buharı, oksijen ve havadaki küçük parçacıklar ultra yüksek ışık frekanslarını soğurarak zayıflatır. Bu da uzun mesafelerde iletişimi imkansız bir hale getirir.
Bu yüzden kullanışlı olan ilk optikiletişim sistemi türü fiber kılavuz adlı bir sistemdir. 1930 yılında İngiliz bilimadamı J. L. Baird ile Amerikalı bilim adamı C. W. Hansell, kaplamasız fiber kablolar aracılığı ile televizyon görüntülerini tarayarak ve ileterek patent aldılar.
Birkaç yıl sonra Alman bilim adamı H. Lamm, tek bir cam fiberden görüntüleri başarılı bir biçimde iletti.
O zamanlar insanların çoğu fiber optiği daha çok biroyuncak ya da laboratuar sınırları içinde sergilenen bir hüner gösterisi olarak değerlendiriliyordu. Dolayısıyla fiber optik alanında esaslı bir atılım ancak 1950’liyılların ilk yarısında gerçekleştirilebildi.
1950'li yıllara geldiğimizde artık gelişmeler hızlanıyordu. 1951 yılında Hollanda'dan Van Hell ile İngltere'den H.H Hopkins ve N.S Kapany, fiber demetleriaracılığuyla ışık iletimi üzerinde deneyler yaptılar.
Bu bilim adamlarının araştırmaları tıp alanında geniş birkullanıma sahip olan esnek fıberskop’un geliştirilmesine olanak sağladı. 1956 yılında Kapany “optik fiber” terimini üretti. Artık fiber optik temel halini almaya başlamıştı.
1960'lı yıllarda geliştirilen fiber kabloların kayıp oranları aşırı derecede yüksekti. Bu da uzunmesafelerde kullanımı törpülüyordu.
1960'lı yıllardaki diğer bir önemligelişim Lazer'in icad edilmesi oldu. Yüksek çıkış gücü , yüksek çalışma frekansı ve aşırı geniş bir bant genişliği sunan lazer, fiber optik ile ilgili çalışmaları hızlandırdı.
1970 yılında New York eyaletinde Corning kentindeki Corning Glass Works'den Kapron Keck ve Maurer, 20 dB'den daha az kaybı olan bir fiber optik geliştirdiler. Bu 1960'larda kullanılan kayıp oranı çok yüksek olan fiber optiklere göre çok önemli bir gelişmeydi.
Bu gelişmelerden sonra Bell laboratuarlarındayeniden üreteç kullanmadan , bir milyar bps veriyi 120 km 'lik mesafeye iletmeyi başarılmıştı. Bu tarihten sonra artık fiber optik inanılmaz bir gelişme göstererek yoluna devam ediyordu.
1970’lerin son yılları ile 1980’lerin ilk yıllarında daha iyi optik kabloların üretilmesi ve yüksekkaliteli çok pahalı olmayan ışık kaynaklarını ve detektörlerinin geliştirilmesi üst düzey kalitede , yüksek kapasiteli ve verimli fiber optik iletişim sistemlerinin geliştirilmesine imkan sağlamıştır.
1980’lerdeışık dalgaları ile haberleşme ortaya çıktı. ABD ve diğer sanayileşmiş devletler fiber optik kullanmaya başladılar ve o kadar çok kullandılar ki son on yıl “camın on yılı” olarak adlandırıldı.
Koaksiyel veya başka türden binlerce mil uzunluğundaki bakır kablolar, uzunmesafe haberleşmelerinde modası geçmiş olarak kabul edildi ve hepsi fiber optik kablolarla değiştirildi.
1983'de tek modlu fiber kablo üretimi başladı. Bundan sonra sinyal zayıflama değerleri 0.20 dB/ km değerine kadar indi. 1987 yılında ulaşılan bu değerler hala başarılı değerler olarak kabul ediliyor.
1990 yılında aynı fiber üzerinden birden fazla dalgaboyunda iletim sağlandı. Bu sayede daha fazla kablo döşemek yerine, tek kabloyla daha fazla alternatif aktarım gerçekleşebileceği kanıtlanmış oldu.
1996 yılında tüm dünyada döşenen fiber kablo uzunluğu 90 milyonkilometre olmuştu. 1997 yılında 40 Gb/sn'lik hızla 300 KM gidebilen fiber kablo üretildi. Artık 2000'li yıllara geldiğimizde Tbit /sn hızlarda veri aktarımına ulaşılmıştı.
2000'li yıllardan sonra yaşanan gelişmeleri pek çoğumuzhayatımızda gördük. Fiber teknolojisi 1970'lerden sonra veri kaybının azalmasıyla beraber fırlama yaşadı. Ülkemizde bu teknolojiyi son kullanıcılar yeni yeni kullanmaya başlıyorlar. Fakat devlet daha önce kendi içerisinde kullanmaya başlamıştı.
Ülkemizdeki fiberkullanımının tarihine önümüzdeki günlerde yayınlayacağımız başka bir yazıyla değineceğiz.
::Dünyadaki fiber gelişimini sizce yakalayabildik mi?
Peki
Fiber
Hafif kabloya alternatif olarak ses dalgalarını
Photophone, ses dalgalarını bir
Işığın haberleşmede
Daha sonra gelişen
Son yıllardaki
Işık dalgalarının yeryüzü atmosferinde işe yarar bir
Bu yüzden kullanışlı olan ilk optik
Birkaç yıl sonra Alman bilim adamı H. Lamm, tek bir cam fiberden görüntüleri başarılı bir biçimde iletti.
O zamanlar insanların çoğu fiber optiği daha çok bir
1950'li yıllara geldiğimizde artık gelişmeler hızlanıyordu. 1951 yılında Hollanda'dan Van Hell ile İngltere'den H.H Hopkins ve N.S Kapany, fiber demetleri
Bu bilim adamlarının araştırmaları tıp alanında geniş bir
1960'lı yıllarda geliştirilen fiber kabloların kayıp oranları aşırı derecede yüksekti. Bu da uzun
1960'lı yıllardaki diğer bir önemli
Bu gelişmelerden sonra Bell laboratuarlarında
1970’lerin son yılları ile 1980’lerin ilk yıllarında daha iyi optik kabloların üretilmesi ve yüksek
1980’lerde
Koaksiyel veya başka türden binlerce mil uzunluğundaki bakır kablolar, uzun
1990 yılında aynı fiber üzerinden birden fazla dalgaboyunda iletim sağlandı. Bu sayede daha fazla kablo döşemek yerine, tek kabloyla daha fazla alternatif aktarım gerçekleşebileceği kanıtlanmış oldu.
1996 yılında tüm dünyada döşenen fiber kablo uzunluğu 90 milyon
2000'li yıllardan sonra yaşanan gelişmeleri pek çoğumuz
Ülkemizdeki fiber
::
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder